Medya Araştırmaları
9 Eylül 2015
Araştırma Şirketleri
Araştırma Şirketleri
30 Eylül 2015

Anket nedir?

Anket, kişilerin ya da grupların belli konular üzerindeki tutumlarını, düşünce ve duygularını, önerilerini saptamak, duygu ve düşüncelerini anlamak üzere yazılı olarak belli bir plana göre hazırlanmış soru listeleridir. Anket uygun oluşu ve çok sayıda kişiden kısa sürede birçok konuda görüş alma olanağının bulunuşu sebebiyle en çok kullanılan tekniklerden biridir.

Bir anketin amacına uygun olarak kullanışlı ve güvenilir bir biçimde hazırlanması bu konuda bilgili ve tecrübeli olmayı gerektirir. Anket geliştirilirken çeşitli kaynaklardan yararlanmak veya özellikle uzman kanısına başvurmak ve diğer yetkililerin görüşünü almak uygun olur. Anket şirketleri, anket hazırlama konusunda uzman kadrosuyla güvenirliği yüksek bir soru formu oluşturmada size yardımcı olacaktır. Anket soru formunun hazırlanmasının yanında uygulanması ve analizinin de düzgün bir şekilde yapılması bir o kadar önemlidir. Anket ile toplanan veri ne kadar düzgün olursa araştırmamızın sonuçları da gerçeği o kadar yansıtır.

Bilimsel değer taşıması için, geçerli ve güvenli sonuç vermesi beklenir.

Neden Anket?

İnsanlara soru sorarak, çok sayıda konuda bilgi edinmek mümkündür. Hatta bazı durumlarda, sistematik gözlem ile ulaşılamayacak veriler, soru cevap süreci ile toplanabilir. Örneğin, bir şehirde vuku bulan suçların bir kısmı polise bildirilse de, büyük bir kısmı rapor edilmemektedir. Bu nedenle suç oranını belirlemeye yönelik bir çalışmada, şahit oldukları suç vakaları ile ilgili insanların fikirlerine başvurulması, polis kayıtlarının incelenmesinden daha sağlıklı sonuçlar verecektir.

Anket yönteminin ikinci tercih edilme sebebi ise ekonomik olmasıdır. Örneğin 100.000.000 kişiden oluşan bir topluluğun, herhangi bir konudaki görüşlerini öğrenmek için ortalama 1070 kişiye anket uygulamak yeterlidir. Bu durum ayrıca, bilgiye çok kolay ve hızlı ulaşımı mümkün kılar.

Ancak anket basit bir bilgi toplama süreci değildir. Elde edilen verilerin doğruluğu, büyük ölçüde kullanılan yöntemlere bağlıdır. Bu yöntemler potansiyel hata kaynaklarından bağımsız oldukları ölçüde, anket sorularının doğruluğu artacaktır. Anket şirketleri, anket hazırlama, uygulama ve analiz etme konularında size uygun, sorununuzu cevaplayacak en iyi ve geçerliliği yüksek anketler oluşturarak araştırmanızdan doğru veriler elde etmenize yardımcı olacaktır.

Anketler Neden İşe Yaramaz?

Konu başlığında belirtildiği gibi anketler aslında işe yaramaz değildirler. Anketleri işe yaramaz hale getirmekte bizim elimizde. Doğru hazırlanmayan bir anketle veri toplamak istediğimizde toplayacağımız bu veriler de işe yaramayacağı için anket işe yaramayan bir yöntem olarak görülecektir.

Bir öğretim üyesi arkadaşımız, iş tatmini konusunda yaptığı çalışma için yardımımızı isterken sesi tereddütlü geliyordu. Bu arkadaş yürüttüğü araştırma kapsamında, öğretim üyelerinin kamu üniversitelerinden özel üniversitelere geçiş nedenlerini anket yardımıyla incelemeyi planlamıştı. Fakat bu çalışma için maddi destek bulamamıştı ve anketi nasıl hazırlayacağını bilmiyordu. Anket şirketlerinden yardım almak istiyordu. Kendisine ertesi gün için randevu verdik.

Arkadaş randevuya geldiğinde, kendinden son derece emin görünüyordu ve problemi bize telefon ettikten sonra nasıl çözdüğünü şu şekilde anlattı:

“ikisi vakıf üniversitesi olmak üzere, toplam yedi farklı üniversitede görev yapan öğretim üyesi arkadaşlarım var. Bunların her birine, üzerlerinde “Sizce öğretim üyelerinin kamu üniversitelerinden özel üniversitelere geçiş nedenleri nelerdir?” sorusu yazılı olarak tek yapraklık anket formları göndereceğim. Onlar da, arkadaşlarından bu formları doldurmalarını isteyecekler. Bu şekilde birkaç yüz anket formu elde edebileceğimi düşünüyorum. Sanırım bu sayı böyle bir çalışma için yeterli…”

Ancak arkadaşımız, iyi bir anket için hayati öneme sahip çok sayıda kuralı göz ardı etmekteydi. Birincisi örneklemi tesadüfi olarak belirlemediğinden, elde edeceği sonuçlar yanlı olacaktı. İkincisi ankette kullandığı soru, farklı kişiler tarafından farklı şekillerde yorumlanabilecek nitelikte olduğundan, açık ve analiz edilebilir cevaplar alması mümkün değildi. Ayrıca sorunun açık uçlu olması ve analiz edilebilir cevaplar alınması mümkün değildi. Ayrıca sorunun açık uçlu olması cevaplayıcıya çok iş bırakması cevaplanma oranını düşürecekti. Son olarak örneklem büyüklüğü, istatistiksel hesaplamalar ile tespit edilmediğinden, örneklemin hedef kitleyi ne ölçüde temsil ettiği belirsizdi. Özetle, bu kadar hatanın var olduğu bir anketten, doğru ve güvenilir sonuçlar elde edilmesi mümkün görünmüyordu. Bu hataları en aza indirmek için mutlaka anket şirketlerinden yardım almak gerekecekti.

Bu nedenle arkadaşımıza öncelikle bir anket şirketi, bu bölümde açıklanan, anket araştırmasını değersiz kılan hataları anlattık. Daha sonra iyi bir ankette bulunması gerekenleri özetledik. Son olarak da anketi nasıl tasarlaması, uygulaması ve değerlendirmesi gerektiğini tartıştık. Bizim önerimiz bir anket tasarlarken mutlaka anket şirketlerinden, araştırma şirketlerinden veya konusunda uzman olan kişilerden yardım alarak anket hazırlanması ve bu sayede doğru veri elde edilmesidir.

Bizim öğretim üyesi arkadaşımız için önerdiğimiz çözüm, tesadüfi olarak seçilmiş öğretim üyelerine posta anketi uygulaması yönündeydi. Anket formu, farklı görüşleri ayırt etmeyi sağlayacak nitelikte sorulardan oluşan, sekiz sayfalık gösterişli bir kitapçık şeklinde hazırlandı. Soruların basımı üniversite matbaasında yapıldı. Anket formlarının zarflanması, postalanması, dönen anketlerin tasnifi, verilerin işlenmesi ve analizi konularında ise öğrencilerin yardımına başvuruldu. Bu şekilde, büyük bir kısmı posta ücreti olmak üzere belli bir ücret harcanarak pratik ve kullanışlı bir anket araştırması gerçekleştirilmiş oldu.

Hata Kaynakları

Yukarıdaki örnekte değinilen ve anket araştırmasını değersiz kılan hata kaynaklarını; kapsam, örnekleme, ölçüm ve cevaplanma hataları olmak üzere, dört ayrı başlık altında toplayabiliriz. Yapacağınız anketler, bu hatalardan kaçınabilmeniz ölçüsünde doğru sonuçlar verecektir.

Kapsam Hatası

Kapsam hatası, örneklemin seçildiği liste ya da çerçeve, araştırmacının ilgilendiği kitlenin tüm üyelerini içermediği zaman oluşur.

Eğer hakkında bilgi toplamayı planladığınız topluluğu; hedef kitle, örneklemi seçeceğiniz listeyi; anket kitlesi olarak tanımlayacak olursak, kapsam hatası bu iki kitle arasındaki farktır. Burada unutmamanız gereken nokta yapacağınız anketin aslında hedef kitle değil, anket kitlesi hakkında bilgi verdiğidir. Örneğin, bir telefon anketi yapılıyor, fakat hedef kitlenin bir kısmının telefonu yok, bir kısmının rehberde adı geçmiyor, bir kısmı taşınmış, bir kısmının evinde birden fazla telefon var vb. dolayısıyla kitledeki herkes eşit seçilme şansına sahip değil. Bu tür bir anketten elde edilecek sonuçlar, en iyi ihtimalle, sadece telefon rehberinde ismi geçenlerin görüşlerini yansıtacaktır. Sonuçların tüm topluma genellenmesi durumunda ise, tüm toplumun görüşleri ile telefonu olanların görüşleri arasında muhtemel fark, kapsam hatasını oluşturur.

Kapsam hatası ayrıca, anket kitlesinin hedef kitleden büyük olduğu durumlar içinde söz konusudur. Örneğin, yerel seçimler öncesi, bir şehirdeki oy dağılımını belirlemek için, anket yapılmış olsun. Bu anketin hedef kitlesi, seçim günü gerçekten oy kullanacak kişilerdir. Bu tür bir araştırmada, herhangi bir eleme sorusu (Bu seçimlerde oy kullanacak mısınız? gibi) sormadan, tüm kayıtlı seçmenlerin görüşlerinin alınması da kapsam hatasına yol açacaktır.

Anket kitlesi ile hedef kitlenin özelliklerinin, anket konusu açısından büyük farklılıklar göstermesi halinde ise kapsam hatası artacak ve sonuçların genellenebilirliği azalacaktır. Örneğin, fakirlik sınırı altındaki kişilerin yüzdesini öğrenmek istediğimizi ve bu amaçla telefon anketi kullandığınızı varsayalım. Yaptığınız 1000 telefon görüşmesi sonucunda, 150 kişinin fakirlik sınırı altında, 850 kişininse bu sınırın üstünde olduğunu belirlemiş olun. Bu araştırmada atlanan nokta, varlıklı insanların hepsine telefonla ulaşmak mümkünken, evsizler pansiyonlarda yaşayan yoksul insanlar vb. için bunun mümkün olmamasıdır. Dolayısıyla fakirlik sınırı altındaki kişiler, örneklemde daha az temsil edildiklerinden, elde edilecek sonuçlar, iyimser, birer tahminden öteye gitmeyecektir. Bunun yanında, kişisel bilgisayarların kullanımı hakkında yapılacak bir araştırmada, telefon anketi yönteminin kullanımı hakkında yapılacak bir araştırmada, telefon anketi yönteminin kullanımı, bilgisayarı bulunan hemen hemen herkesin telefonu da olduğundan, büyük bir problem yansıtamayacaktır. Kapsam hatasını en aza indirmek için anket şirketlerinden yardım almak akıllıca olacaktır.

Örnekleme Hatası

Örnekleme hatası etkisi azaltılabilmekle birlikte hiçbir zaman tam olarak ortadan kaldırılamayacak bir hata türüdür. Diğer bir ifade ile hedef kitledeki herkes ankete dahil edilmediği sürece örnekleme hatası kaçınılmazdır. Örneğin, seçim öncesi yapılan kamuoyu yoklamaları ile kesin tahminlerde bulunmak mümkün değildir. Gerçek sonuç, ancak seçim sonrası, oy sayım işlemi bittikten sonra alınabilir. Bununla birlikte araştırmaya katılan cevaplayıcı sayısı arttıkça elde edilen sonuçların doğruluğu da artacaktır. Dolayısıyla bu hata türünü örneklem büyüklüğünü artırarak kontrol etmek mümkündür.

Ayrıca örnekleme hatası, basit istatistik teknikler kullanılarak sayısallaştırılabilir. Diğer hata türleri için geçerli olmayan bu özellik, daha sonraki yazılarımızda araştırmacının işini son derece kolaylaştırmaktadır. Anket şirketlerinden yardım olarak hesaplanacak örneklem örnekleme hatasının da en aza indirilmesini sağlayacaktır.

Ölçüm Hatası

Ölçüm hatası çerçeve oluşturulurken ya da örneklem belirlenirken değil, verilerin toplanması anında gerçekleşir. Örneğin, bir yüksekokulda yapılan ankette;

Öğretim elemanları izleme testlerini ne kadar sıklıkla yapmaktadır?

  1. DÜZENLİ
  2. GENELLİKLE
  3. NADİREN
  4. HİÇ BİR ZAMAN

Sorusuna, üç ayda bir izleme testi yapılan sınıftaki öğrencilerin bazıları, “NADİREN” bazıları ise, “DÜZENLİ” cevabını verebilirler.

Sorular

Daha önce verilen izleme testi örneğinde olduğu gibi, sorunun cevap seçeneklerinin açıkça tanımlanmamış olması durumunda, kelimeler tüm cevaplayıcılar tarafından aynı şekilde anlaşılmayacağından hata oluşmaktadır. Bunun sonucunda ise alınan cevaplar karşılaştırılamamakta ve hiçbir şekilde kullanılamamaktadır. Benze şekilde;

Yeni vergi reform tasarımını nasıl öğrendiniz?

  1. BİR ARKADAŞIMDAN
  2. TOPLANTIDA
  3. İŞ YERİNDE
  4. EŞİMDEN
  5. TELEVİZYON, RADYO YA DA GAZETEDEN

Sorusu da ölçüm hatasına açıktır. Bu soruyu cevaplayan bir kişi, tasarıyı, toplantı sırasında, ilgili haberi gazeteden okuyan bir arkadaşından öğrenmiş olabilir. Bu gibi durumlarda, bazı cevaplayıcılar birden fazla cevabı işaretlerken, bazıları da tek bir cevaba yönelebilirler.

Anket Yöntemi

Posta, telefon ve karşılıklı görüşme ile yapılan anket türlerinin her birinde, anketin cevaplanma süreci bir diğerinden farklıdır. Posta ile yapılan anketlerde, soruları cevaplandıranlar, cevapların süre ve sırasını kontrol edebilirler. Anket ile ilgili büyük resmi görebilmek ya da daha kaç tane soru olduğunu saptayabilmek için, ileri sorulara göz atabilirler. Ayrıca bu yöntemde, insanları anketi doldururken etkileyebilecek bir anketör bulunmaktadır.

Telefon aracılığıyla ya da karşılıklı görüşme ile yapılan anketlerde ise hız ve sırayı anketörler kontrol eder. Soruları cevaplayan kişiler cevaplarını, yalnızca duyduklarını değerlendirerek verirler. Duyduklarının dışındaki tek kavram, daha önceki soru/sorulardan hatırladıklarıdır. Ayrıca insanlar, anketörün doğru/uygun olarak değerlendirdiğini düşündükleri cevaplara yönelebilirler.

Bu nedenlerden dolayı anket yönteminin, insanların verdikleri cevapları etkilemesi şaşırtıcı değildir. Araştırmalar, aynı sorunun posta, telefon ya da karşılıklı görüşme ile yapılan anketlerde sorulması halinde, farklı cevaplar alınmadığını göstermektedir. “Yöntem” etkisi olarak adlandırılan bu hata kaynağı, oldukça karmaşıktır. Ve hangi metodun diğerine göre daha fazla hataya yol açtığını söylemek son derece güçtür. Bununla birlikte ölçüm hatasının, özellikle soyut fikirler ya da hassas konularla ilgili anketlerde, kullanılan anket yöntemine bağlı olarak önem kazandığı söylenebilir. Anket şirketlerinin anketörlere verdiği eğitimler ile bu hatalar en aza indirilebilir.

Anketör

Telefon ve karşılıklı görüşme ile yapılan anketlerde, soruları soran kişi, anketi yönettiğinden, elde edilecek sonucun kalitesi üzerinde büyük etki sahibidir. İyi bir eğitimden geçseler de anketörlerin hata yapmaları mümkündür. Bu hatalardan en sık rastlananı; anketörün, soruları cevaplayan kişileri, belirli cevapları işaretleyecek şekilde etkilemesidir. Örneğin;

X sendikası önümüzdeki hafta bir miting düzenleyecek. Bu hareketi destekliyorsunuz, değil mi?

ya da

Meslektaşlarımızın önümüzdeki hafta düzenleyecekleri mitingi destekliyor musunuz?

gibi sorular insanları olumlu cevaplar vermeye yöneltebilir. Ayrıca anketörler, cevaplacıların ek sorularına verecekleri cevaplarla, onları bilinçli ya da bilinçsiz yönlendirebilirler;

Anketör: X Sendikasının önümüzdeki hafta yapacağı mitingi destekliyor musunuz?

Cevaplayıcı: Desteklemek ile bu mitinge katılıp katılmayacağımı mı soruyorsunuz?

Anketör: Evet katılacak mısınız?

Cevaplayıcı: Hayır.

Burada anketörün soruya farklı bir yorum getirmiş olması, verilen cevapları belli bir yönde etkileyeceğinden, anket sonuçlarının doğruluğunu azaltacaktır.

Benzer şekilde anketörlerin ısrarlı ya da sempatik olmayan davranışları da, cevaplayıcıların soruları baştan savma doldurmasına neden olabileceğinden, tüm çabaların boşa gitmesine yol açabilir.

Cevaplayıcı

Son olarak anket sorularının, bu soruları cevaplayan kişiler istemediği sürece doğru cevaplar almanın mümkün olmadığını belirteceğiz. İnsanlar sorulara bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde hatalı cevaplar verebilirler. Bu durum anketin yapıldığı anda şahsın yorgun ya da dalgın olmasından kaynaklanabileceği gibi, kişilik bozukluklarının da bir sonucu olabilir.

Anketör: Eğitim düzeyiniz?

Cevaplayıcı: Yüksekokul (İlkokul mezunu olmanın bir eksiklik olduğunu düşünerek).

Cevaplanmama Hatası

Bu hata aşağıda açıklanan iki durumdan birinin gerçekleşmesi halinde problem olmaktadır.

  1. Örnekleme dahil olan kişilerden anketi cevaplayan ve cevaplamayanlar arasında, ankete konu olan özellikler açısından farklılıklar bulunması

Örneğin eğitim düzeyi ile politik görüş arasındaki ilişkinin araştırıldığı, teknik terimler içeren bir posta anketinin toplumun geneline uygulandığını varsayalım. Bu tür anketi eğitimsiz kişiler anlamakta güçlük çekeceklerinden, toplumun bu kesimi için cevaplanma oranı düşük olacaktır. Dolayısıyla geri dönen anketlerin büyük bir kısmı eğitimli kişiler tarafından doldurulacağından, elde edilen sonuçların yanlı olması kaçınılmazdır.

  1. Örnekleme dahil olan kişilerin önemli bir kısmı ile görüşülememesi.

Örneğin, %20’lik bir cevaplanma oranı, cevaplanmama hatasına yol açar. Hedef kitlenin sadece %20’sinden alınan sonuçların tüm kitlenin görüşlerini yansıtması, bazı özel durumlar dışında çok güçtür. Bununla birlikte yüksek cevap oranının, cevaplanmama hatasını tamamen önleyeceği de düşünülmelidir. Örneğin, ülkemizde yapılan son nüfus sayımında, toplumun ortalama %94’ü ile göstermesi (varoşlarda yaşayan kişiler) cevaplanma hatasına yol açmıştır.

Yukarıda sayılan dört hata kaynağından nasıl kaçınılabileceği bir sonraki yazımızda açıklanacak olmakla birlikte, iyi bir anketin aşağıda sayılan özelliklere sahip olması gerektiği söylenebilir. Anket şirketleri tarafından hazırlanan anketlerde aşağıdaki özellikler mutlaka olacaktır.

  • Araştırmacının tanımlamak istediği kitlenin her bir üyesi, eşit ya da bilinen bir olasılıkla seçilme şansına sahip olmalıdır.
  • İhtiyaç duyulan doğruluk düzeyini başarabilmek için yeterli sayıda insan, tesadüfi olarak örneklenmelidir.
  • İnsanların doğru ve istekli bir şekilde cevaplayabileceği türde, açık ve kolay anlaşılır sorular sorulmalıdır.
  • Örneklemdeki, herkesin soruları cevaplaması sağlanmalı ya da soruları cevaplamayanlar, anketle ölçülmek istenen özellikleri açısından soruları cevaplayanlardan farklı olmalıdır.

Anket Nasıl İşe Yarar?

İşe yarar bir anket elde etmek için, öncelikle iyi bir çerçeve (hedef kitlenin listesi) hazırlayarak, kapsam hatasından kaçınmaya çalışın. Ancak kapsam hatasının bütünüyle giderilemeyeceğini unutmayın. Ayrıca kapsam hatası doğrudan ölçülmese de, sonuçları nasıl etkileyeceği tahmin edilebilir. Bunun için kimlerin ankete dahil edilmemiş olabileceği ve bu kişilerin çalışma için önemli olan niteliklerinden dolayı anketi nasıl etkileyebileceklerini belirleyin.

İkincisi, örnekleme hatasını, büyük ya da küçük örnek seçerek kontrol edebilirsiniz. Burada vermeniz gereken karar, ne kadar hataya müsaade edilebileceğidir. Yapacağınız tahminler, gerçek değerden ±%5’lik bir sapma gösterebilir mi yoksa daha hassas sonuçlara mı ihtiyaç duyulmaktadır? Örneğin, bir holdingin, şirketlerindeki genel tatmin düzeyi hakkında bilgi edinmek için yapacağı bir ankette, %5 hatta %10’luk bir örnekleme hatası tolere edilebilir. Ancak bu ölçümler, şirket yöneticilerinin sicil ve başarı puanlarını etkileyecekse daha hassas ölçümler yapılması gerekecektir.

Üçüncü olarak ölçüm hatasına yol açabilecek önyargılı ve karmaşık sorulardan kaçının. Ölçüm hatasının boyutu tespit edilememekle birlikte, bu hata soruların dikkatle hazırlanması ve önceden test edilebilmesi ile azaltılabilir.

Son olarak, soruları mümkün olan en yüksek cevap oranına ulaşacak şekilde dizayn edin ve uygulayın. Bu şekilde cevaplanmama hatasının gerçekleşme olasılığı azalacaktır. Ayrıca düşük cevap oranını, cevaplanmama hatasının varlığına ait bir uyarı olarak değerlendirin. Ankete dahil olan kişiler ve kullanılan anket yöntemine bağlı olarak, %50-60’ın altındaki bir cevap yüzdesinin sebebini mutlak surette araştırın. Soruları cevaplandıranların, cevap vermeyenlerden farklı olup olmadıklarını inceleyin. Bu tür bir araştırmada cevap verenlerle vermeyenlerin yaşadıkları bölgeler, gelir düzeyleri, işletmeler için faaliyet alanları vb. baz alabilirsiniz.

Bu hataların tümünden tamamen kaçınmak mümkün olmasa da,  burada vurgulanmak istenen anahtar nokta; anket yapmayı planlayan bir kişinin; anketin hazırlık, dizayn, uygulama ve değerlendirme aşamalarının hepsinde bu dört hatayı göz önüne alması gerektiğidir. Ayrıca her bir hatanın anket sonuçlarını kullanışsız/değersiz yapma gücüne sahip olduğu unutulmamalıdır. Bütün bu hataların giderilmesi veya azaltılması için anket şirketlerinden veya alanında uzman kişilerden yardım alabilirsiniz.

Bununla birlikte bu hatalardan kaçınılması, iyi bir anketi garanti etmez. Örneğin, amacı doğru ve net bir şekilde tespit edilmemiş ya da uygun yerde kullanılmayan bir anketten, sağlıklı sonuçlar almak mümkün olmayacaktır. Anket yönteminden beklenilen yararı elde edilen sonuçların sunulması sistematik bir şekilde gerçekleştirilmelidir.

Bu amaçla, aşağıda belirtilen ve ilerleyen yazılarımızda ayrıntılı olarak açıklanan 8 basamak, anket çalışmasının yönetiminde kullanılabilir.

  1. İhtiyaç duyduğunuz yeni bilginin, ne olduğunu ve bu bilgiye niçin ihtiyaç duyduğunuzu kesin bir şekilde belirleyin;
  2. Amacınıza en iyi şekilde hizmet edeceğini düşündüğünüz anket yöntemini seçin;
  3. Örnekleme yapılıp yapılmayacağına, örneklemin nasıl belirleneceğine karar verin;
  4. Doğru ve kullanışlı bilgiler sağlayacak iyi sorular yazın;
  5. İyi bir uygulama planı yapın ve bunu hayata geçirin;
  6. Elde edilen verileri, doğru yöntemler kullanarak analiz edin.
  7. Sonuçları dinleyicileri aydınlatacak şekilde sunun.
  8. Araştırmanın her aşamasında, dört hata kaynağına karşı dikkatli olun.

Anket Yapılmalı mı?

Anketler oldukça popüler veri toplama yöntemleri olmakla birlikte, ancak uygun kullanılmaları halinde yarar sağlamaktadır. Bu nedenle anket uygulamasına girişmeden önce, alternatif bilgi toplama yöntemleri, mevcut şartlar göz önüne alınarak incelenmelidir. Aşağıda açıklanan üç temel husus göz önüne alınarak yapılacak böyle bir inceleme, size daha gerçekçi bir bakış açısı kazandıracak, emek, zaman ve kaynakların israfını önleyecektir.

Anket ile elde etmeyi amaçladığınız bilgiye anket şirketleri aracılığıyla veya farklı veri toplama araçlarını kullanarak, daha kolay, daha hızlı, daha ucuz ve daha doğru bir şekilde ulaşabilirsiniz. Bunun için;

  • Eğer amacınız, özel bir konuda bilgi edinmekse ve bu bilgiyi daha büyük kitlelere genellemeyi düşünmüyorsanız, konunun uzmanı kişilerden oluşturacağınız gruplarla yapacağınız görüşmelerden daha sağlıklı sonuçlar elde edebilirsiniz.
  • Bazı durumlarda “doğrudan gözlem” yönteminin kullanılması, anket uygulamalarından daha doğru sonuçlar verebilir.
  • Anketler çok yaygın bir şekilde kullanıldığından, ihtiyaç duyduğumuz bilgi daha önce başka bir araştırmacı veya anket şirketleri tarafından toplanmış olabilir.
  • Farklı amaçlar için toplanmış veriler sizin ihtiyaçlarınızı karşılayabilir.
  • Elde etmeyi amaçladığınız bilgiyi araştırma yaptığınız organizasyonun arşiv ya da kayıtlarını inceleyerek elde edebiliriz.

Bir şirketin çalışanlarına uyguladığı, bir sağlık anketinin bazı soruları aşağıdaki Şekil A’da verilmiştir. Soru 4.3’te cevaplayıcıya, sürekli bir rahatsızlığı olup olmadığı sorulmuştur. Aslında bu bilgi, cevaplayıcının sağlık kayıtlarından daha doğru bir şekilde elde edilebilir. Ayrıca “sürekli rahatsızlık” kavramı kişiden kişiye değişebileceğinden, bu soruya verilebilecek cevaplar tutarlı olmayacaktır. Aynı durum soru 4.5 ve 4.6 için de geçerlidir. İnsanlar son üç ay içerisinde kaç defa viziteye çıktıklarını hatırlamakta güçlük çekebilirler. Farklı zamanlarda, farklı tansiyon değerleri ile karşılaşan bir kişi ise, bunların ortalamasını almakta güçlük çekebilir. Ayrıca “normal tansiyonun” kaç olduğu, herkes tarafından bilinmeyebilir. Soru 5.4’te ise, eğer cevaplayıcıların spor tesislerinden haftada kaç saat yararlandıklarını tam olarak hatırlayacaklarından kuşku duyulmuyorsa sorulabilir. Aksi takdirde, konu ile ilgili gözlem yapılması, daha doğru bilgi sağlayacaktır. Dolayısıyla bu sorularla istenen bilgiler, diğer kaynaklardan daha sağlıklı bir şekilde elde edilebileceğinden, anket yönteminin, bu tür bilgiler için kullanımının uygun olmadığı söylenebilir.

Şekil A: Anket araştırması için uygun olmayan soru türleri

4.3 Sürekli bir rahatsızlığınız var mı?
(1)    EVET (2)    HAYIR
4.5 Tansiyonunuz normal mi?
(1)    EVET (2)    HAYIR
4.6 Son üç ay içerisinde kaç defa viziteye çıktınız?
( ) Hiç Çıkmadım ( ) 1-2 ( ) 3-4 ( ) 5-6 ( ) 6’dan Fazla
5.4 Spor tesislerinden haftada kaç saat yararlanıyorsunuz?
( ) Yararlanmıyorum
( ) 1-2 Saat
( ) 3-4 Saat
( ) 5-6 Saat
( ) 7-8 Saat
( ) 8 Saatten Fazla

İkinci olarak anket zaman alıcı bir faaliyettir. Bu süre, anketin içeriğine ve ankete katılacak insan sayısına bağlı olarak değişecektir. İşyerinizdeki çalışanlara uygulayacağınız kısa bir anketin sonuçlarını birkaç günde alabiliriz. Fakat daha büyük kitleler için hazırlanacak anketlerin uygulanması ve değerlendirilmesi aylar sürebilir. Bu tür anketlerde uygulamanın yanı sıra, yetkililer ve anketin müşterileri (sponsorlar) ile yapılacak koordinasyonlar da zaman alacaktır.

Eğer anket için gerekli süre, sponsorun size verdiği süreyi aşıyorsa, anketten vazgeçmek en akıllıca seçim olacaktır. Aceleye getirilecek bir anket sizin ve sponsorunuzun zaman ve kaynaklarının boşa harcanmasına yol açar. Ayrıca böyle bir anketin sonuçları güvenilir olamayacağından, bu sonuçlara dayalı olarak alınacak kararlar ve yapılacak uygulamalar fayda sağlamayacaktır. Anket şirketleri bir anket uygulamasının ortalama ne kadar süreceği hakkında da size yardımcı olacaktır.

Son olarak, anket maliyeti yüksek bir veri toplama yöntemi olduğunu hatırlatacağız. Araştırma problemini çözümü ya da ilgilenilen soruların cevapları, bunun için yapılacak harcamalara değmeyebilir. Maliyetlerin tahmininde kullanılabilecek standart bir yöntem olmamakla birlikte, temel maliyet kaleminin, zaman ve çaba ile ilgili olduğu söylenilebilir. Anket için harcayacağınız zamanı başka görevlerin icrası için kullanabilirsiniz. Eğer personel ihtiyacınız varsa, bunun için de kaynak ayırmalısınız. Ayrıca anket için daktilo, yazıcı, bilgisayar vb. demirbaşları tahsis etmeniz, kiralamanız hatta satın almanız gerekebilir. Sarf malzemeleri ise diğer bir harcama kalemini oluşturmaktadır. En azından kağıt ve zarfa ihtiyaç duyacaksınız. Ek olarak soruların basım ve postalama maliyetlerini de hesaba katmanız gerekecek. Eğer telefon anketi yöntemini tercih ettiyseniz, hat kirası, konuşma ücretleri, salon kirası ve anketör ücretleri ile karşı karşıya kalacaksınız. Karşılıklı görüşme yöntemini kullanmanız halinde ise tüm bunlara ulaşım ücretlerini eklemeniz gerekecek. Eğer tüm bunlarla uğraşmak istemiyorsanız anket şirketleri size en uygun fiyatla ve zaman aralığı ile yardımcı olur.

Sonuç olarak anket yöntemini kullanmaya karar vermeden önce, aradığınız bilginin hali hazırda elde edilmiş olmadığından ve başka yöntemlerle daha etkin bir şekilde elde edilemeyeceğinden emin olun. Daha sonra anketi uygulamak için ihtiyaç duyduğunuz zaman ve katlanacağınız maliyeti hesaplayın. Bulgularınızı, anket ile elde edeceğiniz bilginin size sağlayacağı fayda ile karşılaştırın. Eğer harcanacak çaba, zaman ve maliyetin elde edilecek sonuçlara değeceğini düşünüyorsanız, ankete başlayabilirsiniz ya da anket şirketlerinden yardım alabilirsiniz.

Ne Tür Bilgiye İhtiyaç Var?

Bir konuyu keşfetmeye çalışan bir araştırmacı, altın madeni arayan bir kaşife benzetilebilir. Her serüvende olduğu gibi anket araştırmasında da, “önceliğin” belirlenmesi gereklidir. Bu öncelik araştırmacıya kılavuzluk edecek ve atacağı adımların tutarlı olmasını sağlayacaktır. Bir önceliğin belirlenmesi ya da birden fazla önceliğin belirlenmesi ise projenin belirsiz ve karmaşık bir hal almasında yol açabilir. Böyle bir durumda araştırma yapmayı sürdürmek, tüm çabaların kaybolabileceği bir bataklıkta yürümekle aynı anlama gelecektir. Dolayısıyla bataklıkta kaybolmadan altın madenine ulaşabilmeniz için bilinçli ilerlemeniz, yani çözmek istediğiniz problemi ve bu çözüm için ihtiyaç duyduğunuz yeni bilginin ne olduğunu doğru anlamanız gereklidir. Çünkü eğer nereye gittiğinizi bilmiyorsanız hangi aracı ya da yolu kullandığınızın önemi olmayacaktır.

Problemin Belirlenmesi

Anketi hazırlamaya başlamadan önce, şu iki soru, mutlak suretle cavaplanmalıdır. Çözmek istediğiniz problem nedir? Bu çözüm için ihtiyaç duyduğunuz yeni bilgi nedir?

Problem mevcut durum ile olması gereken durum arasındaki farktır. Problemin belirlenmesi ile bu farkın gözleme dayalı olarak ortaya konulmasıdır. Bu fark işsizlik, eğitim, kirlilik vb. gibi toplumların karşılaştığı güçlüklerden herhangi birisi için söz konusu olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken anahtar nokta, problemin niye önemli olduğunu düşündüğünüz ve problem hakkında ne bildiğinizdir. Bununla birlikte anket şirketlerinin ve araştırma şirketlerinin yaptığı araştırmalarda kullanılan problem tanımlarının dahi, genellikle ihtiyaç duyulan kritik bilgiyi içermediği, belirsiz olduğu ya da bir takım ön yargıları doğrulayacak şekilde hazırladığı söylenebilir.

Kritik Bilgiyi İçermeme

Anket araştırması sırasında en sık karşılaşılan hatalı uygulama, insanların anketten çok şey öğrenmek istemeleridir. Oysa anket ihtiyaç duyulan kritik bilginin elde edilmesi halinde yarar sağlayacaktır. Bu nedenle araştırma probleminin tanımının insanların “merak ettikleri” bilgilerden ziyade “ihtiyaç duydukları” bilgilerin toplanmasını sağlayacak şekilde daraltılması önemlidir. Anket amaçlarının bir kağıda yazılması, anket amaçlarını belirginleştireceğinden araştırmacıyı gereksiz sorulara cevap almaktan alıkoyacaktır.

Belirsizlik

Yaptığımız çalışmalarda genellikle “insanların belli bir konu hakkındaki tutumlarını” öğrenmek isteyen kişilerle karşılaşırız. Bu istek özellikle çalışmanın ilk aşamalarında son derece yoğundur. İnsanlar; avukatların, turistlerin, işletme sahiplerinin veya seçmenlerin, kendilerine, yürüttükleri faaliyete ya da belirli bir konuya karşı olan tutum ve düşüncelerini öğrenme eğilimindedirler. Hatta başka anketlerde sorulan ve kendi anketlerine uyarlayabilecekleri soru arayışı içerisindeki insanlara da rastlamak mümkündür. Bu durum ne alacağını bilmeden markette dolaşan ve hoşuna giden her şeyi sepetine dolduran birisinin durumuna benzetilebilir. Amaçları bu kadar belirsiz olan insanların öncelikle öğrenmek istediklerini tekrar tanımlamaları yararlı olacaktır. Anket şirketleri, anketleriniz ve araştırmalarınız için konuyu tam olarak açıklayacak ve aradığınız bilgiyi size getirecek sorular oluşturarak kaliteli veri elde etmenizi sağlar.

Örneğin, araştırmanın sponsoru ISO 9001 Kalite Güvence Sisteminin çalışanların tepkilerini ölçülmesini isteyebilir. Fakat “tepki” kavramı birden fazla anlama gelmekte ve neyin ölçülmek istediğini net bir şekilde açıklamaktadır. Bu tanımdan hareketle hazırlanacak bir anket çalışanlarının;

Tutumlarını – (ISO 9001 ile ilgili his ve beklentileri),

Davranışlarını –(ISO 9001 in iş alışkanlıklarını nasıl etkileyebileceği),

Kararlarını –(ISO 9001 e katkı sağlayıp sağlamayacakları),

İmgelerini(ISO 9001 i zihinlerinde nasıl canlandırıldıklarını)

Demografilerini(ne tür çalışanların ISO 9001’i desteklediklerini) ya da bunlardan araştırmacının ilk aklına gelen bir kaçını ölçebilir.

Özetle belirsiz bir tanımdan hareket edilmesi, işe yaramayacak bir yığın bilginin toplanmasına yol açacaktır. Dolayısıyla anketin amacına ulaşılabilmesi için öncelikle elde edilmek istenen bilginin açık ve özel bir şekilde ifade edilmesi önemlidir.

Önyargılara Dayanma

Bazı durumlarda ise anketler belirli bir konuyu kanıtlamak için yapılmaktadır. Örneğin, çevreci bir derneğin başkanı “şehre bir geri dönüşüm tesisinin yapımı için halkın desteğini ortaya koyan” bir anket hazırlamak amacıyla işe başlayabilir. Diğer bir ifade ile bu insan “doğru” olduğuna inandığı bir şeyi destekleyecek bilgi aramaktadır. Ancak gerçekte anket; geri dönüşüm tesisinin yapılmasını isteyen ve bu yatırımın gereksiz olduğunu düşünen insanların oranını belirlemek için yapılmalıdır. Aksi takdirde tasarımcının düşüncelerini ispatlamak için hazırlanan bir anket doğru sonuçlar vermeyeceği gibi, etik bir davranış da olmayacaktır. Soruların cevaplarını bilen insanların anket hazırlarken ileride anketi cevaplayacak kişileri sahip oldukları önyargılara yöneltecek hatalar yapmaları mümkündür. Hatta bazı durumlarda anketi hazırlayan kişinin bilinçli olarak yönlendirici sorular hazırlaması, anketi kendi görüşünü destekleyecek uygulaması, hoşuna gitmeyen sonuçları görmezden gelmesi söz konusu olabilir.

Bu durumdaki kişiler öncelikle anketin kendi ihtiyaçlarını gidermede uygun bir araç olup olmadığını tekrar düşünmelidir. Çünkü yönlendirici bir anket yapmak ile hiç anket yapmadan sahte sonuçlar yayınlamak arasında fark yoktur. Anket şirketleri

Hipotez ya da Araştırma Sorusunun Belirlenmesi

Problem net bir şekilde tanımlandıktan sonraki adım, bir ya da daha fazla hipotezin oluşturulmasıdır. Hipotezler, problemin cevabına ilişkin bilgiye dayalı tahminlerdir. Bu tahminler, problemle ilgili geçmiş tecrübelerinize ya da aynı konuda daha önce yapılmış araştırma sonuçlarına bağlı olarak yapılabilir. Bu tür bir bilgi kaynağı mevcut değilse, anketin kapsamını belirlemek için hipotez yerine, bir ya da daha fazla araştırma sorusunun geliştirilmesi daha doğru olacaktır.

Örneğin, ISO 9001 Kalite Güvence Belgesi aldıktan sonra üretim hızı %7 oranında azalan bir işletme için tanımlanan problemin ilk bakışta Kalite Güvence Sisteminden kaynaklandığı düşünülebilir. Bu tahmin ışığında yapılacak hipotez tanımı ise “ISO 9001 Kalite Güvence Sistemi üretim hızını %7 oranında düşürmüştür” şeklinde olacaktır. Çalışmanın bundan sonraki kısmında ise doğal olarak ISO 9001 in üretim sistemi üzerindeki olumsuz etkileri araştırılacaktır. Fakat üretim hızındaki düşüş sendikal sendikal hareketlerden, sistemin hatalı uygulamasından, fabrikada yapılan diğer hatalı düzenlemelerden, tedarikçilerden, hatta “doğal değişkenlikten” (reel bir düşüş olmaması) kaynaklanabilir. Bu durumda hipotez, problemin diğer muhtemel nedenlerinin gözden kaçmasına yol açmaktadır. Aynı durum ürün satışlarındaki düşüşleri kulaktan dolma bilgilerle müşteri memnuniyetsizliğine bağlayan ve hemen bir müşteri memnuniyet anketi hazırlayan araştırmacılar için de geçerlidir. Burada da pazara yeni giren mallar, mevsimsel dalgalanmalar, ekonomik faktörler vb. etkiler göz ardı edilmektedir.

Bilgiye dayalı tahminler sonucu geliştirilen hipotezler ise; problemin kapsamının daralmasını sağlayacağından, çözüm için kritik bilginin elde edilmesini kolaylaştırılacaktır. Ayrıca hipotezler ihtiyaç duyulan bilgi türünü belirlediğinden, doğru anket yönteminin seçilmesi ve doğru soruların oluşturulmasını sağlamaktadır.

İyi bir hipotezin taşıması gereken iki önemli nitelik ise “özel olması” ve “yönlendirici ifadeler içermemesi”dir. Örneğin, “X FM” adındaki bir radyo istasyonunun dinleyici kitlesinin belirlenmesinin amaçlandığı bir ankette hipotez, “X FM dinleyicileri yaşlıdır” şeklinde formüle edilebilir. Fakat bu ifade yeterince “özel” olmadığından test edilebilir bir hipotez değildir. Bunun için öncelikle “dinleyici” ve “yaşlı” kavramları ile ne anlatılmak istendiği açıklanmalıdır. Dolayısıyla “X FM’i haftada en az bir kere dinleyen insanlar 40 yaşın üzerindedir” şeklinde ifade edilecek bir hipotezin daha iyi olduğu söylenebilir. Fakat “insanlar” kavramı ile “tüm insanların mı” yoksa insanların büyük bir kısmının mı” kastedildiği açık olmadığından bu hipotez de uygun değildir. Uygun hipotez tanımı ise “X FM’i haftada en az bir kere dinleyen insanların en az 2/3’ü 40 yaşın üzerindedir” şeklinde olabilir.

Ayrıca hipotezi formüle ederken “çoğunluğun kabulü”, “bir miktar hatalı ürün” vb. genel ifadelerin kullanımından kaçınılmalı, bunların yerine “%75 ten daha fazlasının kabulü”, “ortalama 750 birim hatalı ürün” gibi ifadeler tercih edilmelidir. Fakat sayısallaştırmanın mümkün olmadığı ya da sayısallaştırma için gerekli bilginin bulunmadığı durumlarda yapay tanımlamalara gidilmemelidir.

İkinci olarak hipotezlerde, yönlendirici ifadelere yer verilmemelidir. Örneğin, en iyi lider tipinin araştırıldığı bir çalışma için “Tüm pilotlar iyi bir liderdir” hipotezi uygun değildir. Çünkü irtibat kuracağınız kişilerin kimin iyi lider olduğu ile ilgili sizinkinden farklı görüşleri olabilir. Bu durumda araştırmanız aşırı derecede sınırlanacaktır. Diğer yandan bu tür bir hipotezden hareketle hazırlayacağınız sorular da cevaplayıcıları belli bir görüşü desteklemeye yöneltebilir. Özetle “kimin iyi lider olduğu”nun araştırıldığı bir çalışmada yukarıda verilen hipotezin kullanımı elde edilen sonuçların yetersiz ve hatalı olmasına yol açar. Aynı şekilde hipotezlerde “-meli”, “-malı” gibi tavsiye bildiren eklerin, “en iyi”, “en kötü” gibi ifadelerin kullanımının benzer sonuçlara neden olabileceği söylenebilir.

İyi ifade edilmiş bir hipotez ise araştırma problemini bilimsel olarak incelenebilir bir ifadeye dönüştür. Anket araştırmasının ilerleyen kısımlarında karşılaşabileceğiniz güçlükler hipotezin iyi formüle edilememesi halinde dramatik bir şekilde artacaktır. Bu nedenle bu aşamaya gerekli özeni gösterin. Bu sizin daha az çaba ile daha doğru sonuçlara ulaşmanızı sağlayacaktır. Sonuç olarak anket uygulaması basite alınacak bir şey değildir. Anketi oluşturmadan ya da uygulamaya koymadan mutlaka anket şirketlerinden, araştırma şirketlerinden veya alanında uzman kişilerden yardım almak gerekir. Aksi halde harcadığımız zaman ve emek boşa gidebilir.