Rekabetin yoğun bir şekilde yaşandığı günümüz dünyasında işletmelerin başarılı olmalarının bir yolu da Pazar Araştırması’dır. Müşterinin, ürünün ve firma sayısının fazla olduğu pazarda başarılı olmak ve yoğun rekabete karşı pazarlamayı geliştirmek için ürün ve pazarlama odaklı çalışmak, Pazar araştırması yapmak önemli taşımaktadır.
Firmaların pazarlama stratejilerini oluşturması için Pazar araştırması yapmaları, Pazar bilgileri, pazarla ilişkiler, hedef pazardaki alıcılar, tedarikçiler, fiyatlar, ticari düzenlemeler ve iş mevzuatı konusundaki bilgi birikimlerini arttırmaları gerekmektedir.
Pazar araştırmaları ile şirketlerin potansiyel pazarlar hakkında sistematik ve objektif bilgi sağlanması, yeni pazarların yaratılması ve geleneksel pazarlarda Pazar payının arttırılması amaçlanmaktadır.
Küresel dünyada, rekabet edebilmek için sadece ‘var olmak’ değil ‘farklılığımla varım’ demek çok daha önemlidir. Bu nedenle üretici firmaların farklı tekliflerini ortaya çıkarması ve bunu müşterilerine anlatabilmesi gerekmektedir. Farklılığı yaratmak için rakiplerin ne yaptığını araştırmak, müşteri ihtiyaçlarını ve taleplerini çok iyi araştırmak ve izlemek gerekmektedir.
Hazırlamış olduğumuz bu yazımızda Pazar araştırmalarının firmalar için önemi ve yeni pazarlara açılmak isteyen firmalara Pazar araştırmaları yaparken nelere dikkat etmeleri gerektiği, iyi bir Pazar araştırmasının nasıl olması gerektiği anlatılmıştır.
PAZARLAMA ARAŞTIRMASI
İşletmeleri ve müşterilerini tatmin edecek mübadele yaratmaya yönelik olarak ürün, fikir ve hizmetlerin fiyatlandırılması, tutundurma ve dağıtımın planlanması ve yürütülmesi sürecine pazarlama denir.
Bir ürünün, hizmetin, fikrin ya da faydanın en uygun yerde, en uygun zamanda, en uygun kişiye, en uygun yöntemle, taraflar adına uygun bir bedel karşılığı el değiştirme faaliyetlerine satma denir.
Pazarlama araştırmasının tanımı; pazarlama konusunda herhangi bir problemin belirlenmesi ve belirlenen bu problemin çözülmesi amacına uygun geçerli ve güvenilir bilgilerin toplanması, analiz edilmesi, yorumlanması ve gerekli önerilerde bulunulmasıdır.
Pazarlama araştırmasının önemi; pazarlama araştırmalarının artması, karar alma sürecini daha objektif ve sistemli kılar, çünkü araştırma, sezgiden bilimsel sorun çözme yaklaşımına geçiş demektir. Bir yandan pazarlama anlayışının yaygınlaşması, diğer yandan stratejik pazarlama planlamasının önem kazanması ile günümüzde pazarlama araştırmasına ve bilgi toplamaya olan ihtiyaç da artmıştır.
Pazarlama araştırmasının pazarlamadaki önemi, pazarlama yöneticisine Pazar bölümlemesi, hedef Pazar seçimi, pazarlama programları, performansı ve denetim gibi kısımlarda gerekli, doğru, güvenilir ve güncel bilgi sağlaması ve karar vermede pazarlama yöneticisine yardımcı olmasıdır.
Pazarlama araştırması, üretimden önce başlayıp, tüketimden sonra da devam eden pazarlamanın kontrol edemediği teknoloji, demografi, sosyo-kültürel yapı, rekabet, yasalar gibi makro, 4P gibi mikro çevresiyle ilgili olarak meydana gelen problemler ve fırsatlar konusunda sistematik, bilimsel ve tarafsız bir şekilde veri toplama, bu verileri sınıflandırma tahlil etme yorumlama ve rapor etme faaliyetlerinin tümüdür.
Pazarlama araştırması, pazarlama problemlerinin teşhisi ve çözümü ile ilgili olarak karar vericiye yardımcı olmak amacıyla verilerin sistematik ve objektif olarak toplanması, analiz edilmesi ve yorumlanmasıdır.
Pazarlama araştırması, aynı zamanda pazarlama bilgisi sisteminin ayrılmaz bir parçasını oluşturmaktadır. Pazarlama bilgi sistemi, karar vericiye bilgiyi sürekli toplayan, depolayan, analiz eden ve ihtiyaç duyulduğunda sunan yöntemler bütünüdür. Pazarlama bilgi sistemi pazarlama araştırmasına kıyasla süreklilik gösterir.
Pazarlama araştırmasının amacı, işletme yöneticisinin iş gördüğü belirsizlik alanını daraltmak, doğru bilgi sağlayarak karar vermede hata olasılığını asgariye indirmektir.
Pazar Araştırma Yöntemleri
Pazarlama Araştırmasına Ne Zaman İhtiyaç Duyulur?
Pazarlama Araştırmasının Konuları
Pazarlama Araştırmasının Getirisi
– Araştırma başarıyı garanti etmez.
ARAŞTIRMA SÜRECİ
İşletmelerin yanlış veya yanıltıcı bilgiler yerine bilimsel ve mantıksal dolayısıyla doğru ve yararlı bilgilerle karar vermeleri gerekir. Pazarlama araştırması yapılırken belirli bir sıra izlenir. Araştırmada her aşama, birbirinden bağımsız olmayıp biri diğeri ile ilişkilidir.
Araştırma sürecinde aşağıdaki aşamalar yer alır.
Pazarlama yöneticileri her gün çeşitli problemlerle karşılaşırlar. Bunlar açık ve gizli olmak üzere iki şekilde ortaya çıkarlar. Eğer problem kendisini açıkça gösteriyorsa, örneğin işletme satış miktarlarındaki düşüklükten şikâyetçi ise, bu durumda problem var demektir. Problem gizli de olabilir. Örneğin satış elemanlarının moralinin iyi olmaması, sonuçta satış çabalarının azalmasına yol açarak satışların düşmesine neden olabilir.
Problem tanımı ve yaklaşım geliştirme sürecinde yöneticilerle, endüstride çalışan uzman kişilerle görüşmeler yapılır. Bazen yapısal olmayan, küçük örneklere dayalı keşfedici araştırma metodolojisi olan kalitatif araştırmaya başvurulur. Bu çalışmalar, araştırmacının çevresel etkenlerini analiz ederek problemin geçmişini anlamasında yardımcı olur. Daha sonra problem tanımı yapılarak tanıma uygun yaklaşım geliştirilir. Bu yaklaşım kapsamında; amaç/teorik çatı, analitik model, araştırma soruları, hipotezler ve araştırma dizaynını etkileyen özellikler/faktörler ortaya konur.
2.Veri Kaynaklarının Belirlenmesi
Problemin çözümüne yarayacak bilgiler, ikinci dereceden ve birinci dereceden veriler olmak üzere ikiye ayrılır. İkinci dereceden veriler, araştırmacı dışındaki bir kişi veya kuruluşça belli bir amaç için geçmişte toplanmış verilerdir. Bu tür veriler ya işletme içi kaynaklardan ya da işletme dışı kaynaklardan elde edilir. İşletme içi veriler satış ve stok bilgileri ile mamul maliyetleridir. Araştırmacı pek çok durumda işletme kayıtlarında bulamadığı bilgiyi dış kaynaklardan da bulabilir. Bu kaynaklar genellikle devlet kuruluşlarının, ticaret ve sanayi odalarının ve üniversitelerin yaptıkları ve yayınladıkları araştırmalardır. İkinci dereceden veri toplamaya dayalı araştırmaya “masa araştırması” denir.
3.Örnekleme
Örnekleme, bir ana kütleyi temsil eden bir örnekten o ana kütle hakkındaki bilgi edinmek ve ana kütlenin özelliklerini öğrenme işlemidir.
Örnekleme birbirini izleyen yedi aşamadan oluşur.
Ana kütle, araştırmacının incelemek ve hakkında genelleme yapmak istediği birimlerin ortaya çıkardığı bütün bir gruptur. Örneğin seçilmesinden önce, ana kütlenin araştırmacı tarafından açıkça tanımlanması gerekir. Ana kütle çerçevesi de ana kütle içindeki birimlerin bir listesi veya örnekleme birimlerinin yerlerini belirleyen bir taslaktır. Çerçeve, örnekleme birimlerinden oluşur. Örnekleme birimleri ise, insanlar, konular ve işyerleri olabilir. Örnek büyüklüğünün belirlenmesinde örneğe girecek birim sayısı belirlenir. Örneğin seçiminde ise tesadüfi olan veya olmayan örnekleme yöntemlerinden herhangi birisi kullanılır. Tesadüfi örnekleme yöntemlerinde, ana kütlenin her birinin ölçeğe seçilme şansları eşittir. Tesadüfi olmayan örnekleme yöntemlerinde ise, ana kütleyi oluşturan birimlerin örneğe seçilme şansları eşit değildir. Seçim işlemi sübjektiftir. Örneğin seçimi gerçekleştirildikten sonra ise, araştırmacı bulduğu sonuçlardan yararlanarak ana kütlenin özelliklerini tahmin eder. Dört şekli vardır:
a.Basit Tesadüfi Örnekleme Yöntemi: Bu yöntemde ana kütledeki her birimin örneğe seçilme şansı eşittir. Bu yöntemin uygulanabilmesi için ana kütleyi oluşturan birimleri açıkça gösteren bir listenin elde edilmesi gerekir. Bu listeden örneğe girecek birimler tesadüfi olarak seçilir. Basit tesadüfi örneklemede örnek büyüdükçe, örnek değerlerinin doğruluk şansı artar. Bu nedenle örnek değerlerinin istenen belli bir doğruluğa sahip olabilmeleri için örnek büyüklüğünün ne olması gerektiği daha başlangıçta belirlenmelidir. Örnek büyüklüğünü saptamak için standart hata formüllerinden yararlanılır.
b.Zümrelere Göre Örnekleme Yöntemi: Ana kütlenin homojen olmaması durumunda uygulanır. Bu durumda ana kütle mamulünün satın alım sıklığı, müşteri türü veya işletmenin rekabet ettiği endüstri türü gibi bir veya birden çok özelliğe göre her biri homojen olan zümrelere ayrılarak incelenir. Burada her zümreden ayrı bir tesadüfi örnek seçilir. Bu da değişik grupların (yaş, gelir, cinsiyet vb.) örnekte en iyi temsil edilmesini sağlar.
Zümrelere göre örneklemede izlenecek basamaklar şunlardır:
Zümredeki birim sayısına ilişkin istatistiksel veri mevcut olduğunda tercih edilen bir yöntem olan orantılı paylaştırma hesaplama bakımından basittir ve örnek büyüklüğü / ana kütle büyüklüğü şeklinde hesaplanır.
Zümre büyüklükleri bilindiği zaman orantılı paylaştırma kullanırken, eğer her zümrenin standart sapması biliniyorsa, o zamanda orantısız paylaştırma uygulanır.
c.Kümelere Göre Örnekleme: Bu örneklemenin amacı, en az giderle en çok doğruluk sağlamaktır. Bu yöntemde örnekleme başına düşen gider azdır. Ancak örnekleme hatası yüksektir. Burada örnekleme birimleri kişiler değil, kümelerdir. Seçim kümeler arasından yapılır. Daha sonra bu kümelerden örnek birimleri seçilir. Araştırmacının örnekleme birimlerini kümlere arasından seçmesinin nedeni, güvenilir bir ana kütle çerçevesinin bulunmaması halinde ana kütle birimleri arasında örnek seçmenin güçlüğü ve yöntemin ekonomik olmasıdır. Kümelere göre örnekleme tek aşamalı, iki aşamalı ve çok aşamalı olmak üzere üç şekilde olabilir.
Tek aşamalı örneklemede ise, önce ana kütle kümelere ayrılır, sonra kümeler arasından arzu edilen sayıda küme seçilir ve seçilen kümelerdeki birimlerin hepsi incelenir.
İki aşamalı örneklemde ise, önce ana kütle kümelere ayrılır, sonra kümeler arasından arzu edilen sayıda küme seçilir ve seçilen kümeler daha küçük kümelere ayrılır ve bunlar arasından örneğe girecek birimler seçilir.
Çok aşamalı örneklemede de aynı şekilde seçilen her gruptan tekrar alt gruplar oluşturularak kademe sayısı artırılır.
d.Alanlara Göre Örnekleme: Bu örnekleme pazarlama araştırmalarında yaygın ölçüde kullanılmakta olup, aşağıdaki durumlarda uygulanır:
Bu örnekleme yönteminde araştırmacının araştırma konusu, bölgenin (örneğin ilin) haritasını ele geçirmesi örnekleme için yeterlidir. Araştırmacı önce harita üzerinde ili (n) miktar eşit büyüklükte alana ayırır. Harita üzerinde alanlar açıkça belirlendiğine ve alan sayısı da bilindiğine göre, bir veya birden çok aşamalı örnekleme ile örnek seçimi yapılır.
Tek aşamalı seçimde, örnekleme birimleri, alanlar arasından kararlaştırılan sayıda alan tesadüfen seçili ve bu seçilen alanlarda yer alan evlerde oturan ailelerin tümü örneğe alınır.
İki aşamalı seçimde ise, önce alanlar arasında belirli oranda alan seçilir, sonra seçilen alanlardaki evlerde oturan aileler arasından belirli bir oranda örnek seçilir.
Üç aşamalı seçimde ise, örneğin, Marmara bölgesindeki illerde yaşayan tüm aileleri temsil etmek üzere bir grup aile örnek olarak seçilmek istendiğinde, birinci aşamada Marmara bölgesindeki illerden birkaçı seçilir. İkinci aşamada, bu seçilen illerdeki alanlardan birkaçı seçilir. Üçüncü aşamada ise her alandan örneğe girecek aileler seçilir.
Tesadüfi olmayan örnekleme yöntemleri: Ana kütleyi oluşturan birimlerin örneğe seçilme şanslarının eşit olmadığı yöntemlerdir. Üç şekil vardır:
Kolay Yoldan Örnekleme: Örnek birimleri en basit ve kolay yoldan seçilir. Belli bir alışveriş merkezinde alışveriş yapanlar, belli bir dergiye abone olanlar veya belli bir caddenin belli bir noktasından geçenler örnek birimleri olabilir. Bu tür örnekleme daha çok anket formunun ön testi gibi araştırmanın ön test aşamasında kullanılır. Ancak seçim hatası yapılabilir ve seçilen örnek temsil edici olmaz.
Karasal Örnekleme: Araştırmacı, çalışma alanına giren konuda yapılacak bir inceleme için araştırma amacına en uygun olacağına inandığı bir örneği kendi değer yargısına göre seçer. Sonuçların güvenilirliği seçim yapanın yetenekleriyle orantılıdır. Eğer araştırma çok küçük ölçüde ise, temel araştırmaya öncülük eden pilot çalışma yapılıyorsa ve/veya endeks hazırlanıyorsa bu tür örnekleme tesadüfi örneklemeye kıyasla üstündür. Tesadüfi örneklemeye kıyasla daha az maliyetlidir. Ancak bu örnekleme sonuçlarının geçerliliğini belirlemek güçtür. Düşük maliyetli olması ve fazla zaman almaması üstünlüğü olmasına karşın sübjektif olması zayıflığıdır.
Kontenjan Örneklemesi (Kota Örneklemesi): Tesadüfi olmayan örnekleme yöntemleri arasında en çok kullanılan yöntemdir. Tesadüfi seçim uygulanmadığı için örnekleme hatasının yakalanması için bilinen istatistik formüllerinin uygulanmasına olanak yoktur. Yöntemin uygulanmasında üç farklı aşamadan geçilir.
4.Verilerin Toplanmasında Kullanılacak Yöntemlerin Seçimi
Pazarlama araştırmalarının gerektirdiği çeşitli bilgilerin birinci dereceden kaynaklara başvurarak toplanmasında kullanılabilecek beş yöntem vardır. Bunlar:
a.Anket Yöntemi
Birinci dereceden veri toplamada çok kullanılan bu yöntemde, bilgiler araştırma konusu olan ana kütleden seçilen örneğe dahil kişilere sözlü veya yazılı soru sormak yoluyla sağlanır. Amacı, davranışları, demografik özellikleri, bilgi düzeyini ve fikirlerini ölçmektir. Verilerin çabuk ve az giderle toplanması yöntemin üstünlüğü olmakla birlikte zayıf yönleri şunlardır:
Bir ankette kullanılacak veri toplama yöntemleri arasında seçim yaparken nelere dikkat edilir?
Anket yönteminin uygulanmasında üç araçtan yararlanılabilir. Bunlar; telefonla anket, kişisel görüşme yoluyla anket ve mektup anketi şeklinde olabilir.
Kişisel Görüşme
Kişisel görüşme, anketörün cevaplayıcı ile evde veya işyerinde karşı karşıya gelmesi ve soru sormasıdır. Kişisel görüşme, görüşme başına maliyet açısından en pahalı araç olmasına rağmen, bazı anketlerde veri toplamanın tek aracı olabilir. Örneğin, anket çok uzunsa veya yüksek geri dönme hızı arzu ediliyorsa, kişisel görüşme gerekli olur.
Telefon Anketi
Telefonla görüşmede veriler telefon aracılığıyla cevaplayıcıdan alınır. Yöntem, çeşitli anket amaçlarına göre tatmin edici ve ekonomiktir.
Mektup Anketi
Anketörün bulunmadığı bu yöntemde, posta ile gönderilen anket formları cevaplayıcı tarafından cevaplandırılıp tekrar gönderene iade edilir. Cevaplayıcının soruları cevaplama, kaydetme ve soru formunu iade etme görevini yerine getirebilmesi için, cevaplayıcının teşvik edilmesine, soruların cevaplayıcıya ilginç gelecek kapsam ve şekilde olmasına, kısa ve cevaplayıcının çok zamanını almamasına gerek vardır.
Kişisel görüşme yöntemi maliyet bakımından diğerlerinden fazla olmakla birlikte en kaliteli veri toplama türüdür. Anket türlerinden hangisinin kullanılacağına karar vermede kullanılabilecek kriterler ve anket türlerine göre bunların dağılımları aşağıdaki tabloda görülmektedir.
No. | Kriter | Mektupla Anket | Telefonla Görüşme | Kişisel Görüşme |
1. | Anket formunda karmaşıklığı giderme gücü | Zayıf | İyi | Çok İyi |
2. | Çok miktarda veri toplama | İyi | Orta | Çok İyi |
3. | Toplanan verilerin doğruluğu | İyi | Orta | Çok İyi |
4. | Örneği denetim derecesi | Orta | Orta | Orta |
5. | Anketin tamamlanması için gerekli zaman | Çok Fazla | Çok Az | Orta |
6. | Cevap verme oranı | Orta | Orta | Orta |
7. | Maliyet | Yüksek | Yüksek | Çok Yüksek |
Anket Formu
Anket formu, cevaplayıcıya sorulmak üzere hazırlanan ve cevapların kaydı için gerekli yerleri içeren bir soru listesidir. Cevaplayıcının sorular karşısındaki durumu farklıdır. Bunu dört noktada toplamak mümkündür:
Anket Formu Hazırlama İlkeleri
Açıklık: Sorular tam ve açık olmalıdır. Sorularda kullanılan kelimeler basit ve açık kelimeler olmalıdır. Kelimelerin sadece bir anlamı bulunmalı ve bu anlam herkes tarafından bilinmelidir. Çeşit, sık sık, genellikle, normal olarak, düzenli olarak, çoğu kez, ara sıra, bazen gibi belirsizlik belirten kelimelerden kaçınılmalıdır. Örneğin, “sık sık alışveriş yapar mısınız?” şeklinde bir soruda yer alan “sık sık” kelimesinde amaçlanan anlam açık değildir. Bu, saat, gün veya ay olabilir.
Hatırlatma: Hafızayı ilgilendiren soruların hazırlanmasında, hakkında bilgi istenecek olayın üzerinden geçen zaman, olayın cevaplayıcı bakımından önemi ve bu olayın hatırlanmasına yardımcı olacak diğer olaylar dikkate alınmalıdır. Hatırlatma için gerekli olan yardımı yaparken, geçmişte hatırlanan bir olay ele alınır ve bu olaydan ileriye veya geriye adım adım gidilerek hatırlanması istenilen olaya cevap aranır.
Cevaplama Arzusu Yaratma: Cevaplayıcının işbirliğini sağlamak için, anket formunda ilk birkaç sorunun, cevaplayıcının özel yaşantısı ile ilgisi bulunmayan, cevaplanması kolay ve ilgi çekici sorular olmasında yarar vardır.
Hataya Engel Olma: Cevap hatalarına engel olmak için bazı durumlarda dolaylı sorular sormak gerekir. Özellikle cevaplayıcılar, gelirlerine, yaşlarına, tahsillerine, politik ve dini düşüncelerine ve toplumca kabul edilmeyen davranışlarına (örneğin, fazla alkol tüketimi gibi) ilişkin sorulara cevap vermekten kaçınırlar ve ya bilerek yanlış cevap verirler. Bunu önlemek için dolaylı sorular sorulur. Örneğin, bir bayanın yaşı sorulmaz. Onun yerine ilkokula hangi tarihte başladığı sorulur, böylece dolaylı olarak yaşı öğrenilir.
İfade Kolaylığı Verme: Cevaplayıcının sorulara doğru cevap vermesini sağlamak için resim ve şekil yardımıyla bazı açıklamalar verilebilir. Örneğin, cevaplayıcıya hangi otomobil modelini beğendiği sorulsa, cevap alınamayabilir. Eğer, otomobil modelleri resimlerle gösterilirse, o zaman cevaplayıcı bunlar arasından hoşuna giden modeli seçebilir.
Cevaplayıcı Şartlandırmama: Cevaplayıcının şartlanma durumu, eğer soru cevaplayıcı bir alternatifin seçilmesi gerektiği yönünde bir yargıya itiyorsa vardır. Örneğin, “X marka buzdolabınız var mı?” şeklindeki bir soru, ya evet ya da hayır alternatifinin seçilmesinin beklendiği yönünde bir kanıya ulaşmasına yol açar. Şartlanmanın yok edilebilmesi için soru, “Hangi marka buzdolabınız var?” şeklinde sorulmalıdır.
Soru Türleri
Açık Sorular: Bu tür sorularda cevaplayıcı soruyu kendi kelimeleriyle cevaplar. Düşüncelerini serbestçe ifade eder. Bu soru şeklinin kullanılması durumunda cevaplayıcının belli bir konuda konuşması teşvik edilmiş olur. “Türkiye – Avrupa Birliği ilişkileri hakkında ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki bir soru, açık soruya örnek olarak verilebilir. Genellikle daha az karmaşık ve kısa olması nedeniyle kolay anlaşılması, hiçbir alternatif öngörmediği için cevaplara çok az etki etmesi ve yeni fikirleri davet edebilmesi açık soruların yararları arasında yer alırken, cevaplanmasının zor olması, hiçbir yardımda bulunmadan cevaplayıcıdan çok fazla şey talep etmesi, cevapların kaydı, yorumu ve kıyaslamasının güç olması sakıncalı yönleri olarak sayılabilir.
Yöneltmeli Sorular: Bu tür sorularda verilecek cevaba belli bir yön verilir. Örneğin, “Hangi üstünlükleri nedeniyle Y marka televizyon satın aldınız?”. Bu tür bir soruda cevaplayıcı, vereceği cevap için oldukça serbesttir. Ancak, cevap bir özelliği belirtecek yönde sınırlandırılmıştır. Yöneltmeli soru sorarak alınan cevaplar arasında karşılaştırma yapılabilir.
Çoktan Seçmeli Sorular: Bu soru şeklinde cevaplayıcıdan kendisine verilen ikiden fazla cevap alternatifi arasından, uygun olan birini veya birden çoğunu seçmesi istenir.
Derecelemeli Sorular: Bu tür soruda cevaplayıcıdan, birbirleriyle karşılaştırılarak verilen alternatifleri derecelemesi istenir. Bu soruların cevapları kolaylıkla toplanır. Fakat, araştırmacı cevaplayıcının derecelemeyi nasıl ve neye göre yaptığını açıkça bilemez.
İki Cevaplı Sorular: Bu tür sorular, evet-hayır gibi saptanmış iki alternatif bazen nötr durumda bulunan cevaplayıcıya, iki cevaptan birini tercihe mecbur bırakmamak için, bir üçüncü alternatif (bilmiyorum, hatırlamıyorum, kararsızım gibi) eklenebilir. Bu tür soruların gerek cevaplanması, gerekse cevapların cetvellemesi ve kıyaslaması kolaydır.
b.Gözlem Yöntemi
Gözlem, çalışma konusu olaylara hiçbir müdahalede bulunmadan, soru sormadan onları gözlemek suretiyle veri sağlanmaktadır. Gözlem yöntemi olayların meydana gelişi sırasında, onlarla ilgili bilgileri, daha dolaysız bir şekilde sağlar. Ancak, bu yöntemde sadece fiziksel olaylar ve cevaplayıcının davranışları hakkında bilgi sağlanabildiği için pazarlama araştırmasında uygulama alanı sınırlıdır. Cevaplayıcının güdülerine, psikolojik özelliklerine ve alışkanlıklarına uygulanabilmesinde üç koşulun varlığı aranır:
c.Deney Yönetimi
Deney yönetimi, sebep-sonuç ilişkilerine ait bir hipotezin geçerliliği hakkında açık bir sonuca ulaştıracak biçimde verilerin toplanmasıdır. Gerek duyulan bilginin sağlanmasında kullanılan güç ve pahalı bir veya birden fazla bağımlı değişken üzerindeki etkilerini ölçmeye çalışır.
Gözlem yönteminden farklı olarak deney yönteminde, araştırmacı hipotezin geçerlilğin saptamak amacıyla, olaylara müdahele etmekte ve onları düzenlemektedir. Deneyler ya laboratuarda yaratılan suni koşullar altında yapılan denetimli deneylerdir ya da doğal çevrede yapılan alan deneyleridir. Labaratuar deneyleri pazarlama araştırmalarında yeni maulün ilk testleri, ambalaj dizaynları, reklam mesajları gibi konularda yaygın ölçüde kullanılmaktadır.
Pazarlama araştırması ile ilgili bir deneyde, bağımsız değişkenler, işletmenin pazarlama konusunda yöneldiği çeşitli faaliyetler (fiyat düzeyi, ambalaj dizaynları, reklam temaları ve reklam harcamaları gibi) veya çevresel etkenler olabilir. İşletme amacının bir ölçüsü durumunda olan satışlar ile karlar ve Pazar payları da bağımlı değişkenleri oluşturur. Deney birimleri ise; tüketici grubu, mağazalar, satış elemanları ve coğrafik bölgeler olabilir. Bağımlı ve bağımsız değişkenlerin neler olduğu saptandıktan sonra deneyin, bağımsız değişkenin (örneğin fiyat), bağımlı değişken (örneğin satışlar) üzerinde anlamlı bir etkisinin olup olmadığını ortaya koyacak şekilde düzenlenmesi gerekir.
Deney yönteminin pazarlama araştırmalarındaki kullanım alanları şunlardır:
d.Projeksiyon Yöntemi
Klinik psikoloji tarafından geliştirilen projeksiyon yönteminin temelini, cevaplayıcının kendi kişiliğine ilişkin özellikleri belli bir duruma yansıtması teşkil etmektedir. Bu yöntemin uygulanmasında cevaplayıcıdan açık ve kişisel olmayan belli bir durumu tasvir etmesi istenmektedir. Cevaplayıcının söz konusu durumu, kendi değer yargılarına ve güdülerine yorumlayacağı ve yapılan tasvirin cevaplayıcının kişiliğine ilişkin özellikleri yansıtacağı kabul edilmektedir. Böylece cevaplayıcı, belli bir durumu tasvir ederken, tasvirlerine, kendi değer yargılarını yansıtmış ve dolaysız sorularla elde edilemeyen bilgileri açığa vurmuş olmaktadır. Sübjektif sonuçları yorumlaması için, uzman analistleri gerektiren projeksiyon yönteminin en büyük yararı, doğrudan soru sorma yoluyla elde edilmesi mümkün olmayan bilgileri sağlamasıdır. Pazarlama araştırmalarında gerekli olan psikolojik bilginin derlenmesinde kullanılan projeksiyon yöntemleri altı tanedir:
Tüketicilerin inanç ve alışkanlıklarını öğrenmede yaygın şekilde kullanılan bir yöntemdir. Burada, cevaplayıcıdan bir konu hakkındaki hislerini derecelendirmesi istenmektedir. Değişik şekillkeri olan yöntem, tek boyutlu ve çok boyutlu olabilmektedir.
Tek Boyutlu Ölçekleme Yöntemleri
Çok Boyutlu Ölçekleme
Çok boyutlu ölçekleme yöntemleri, kişiler ve uyarıcılar arasındaki ilişki ile ilgilenir. Uyarıcılar diş macunu markası, işletme ismi veya reklam gibi gerçek olabileceği gibi teorik de olabilir. Günümüzde çok boyutlu ölçekleme yöntemi; mamulün yaşam seyri analizi, reklamın değerlendirilmesi, pazar bölümlendirilmesi, pazar testleri (örneğin, yeni mamül araştırma ve geliştirmesine rehber olma ve yeni mamullerin Pazar paylarının tahmininde), mağaza imajı ile ilgili incelemelerde ve markalar arası geçişlilik ile ilgili araştırmalarıda kullanılmaktadır.
Veri Toplarken Ortaya Çıkabilecek Cevap Hataları
Veri toplarken ortaya çıkabilecek cevap hataları, örnekleme dışı hatalardır. Bu hatalar iki şekilde ortaya çıkabilir.
Cevap hatalarını azaltmak için şu noktalara dikkat etmek gerekir:
5.Verilerin Cetvellenmesi, Analizi ve Yorumu
Veriler toplandıktan sonra yapılan verilerin cetvellenmesi işleminin amacı, verileri analize hazır duruma getirmektir. Bunun için şu işlemler yapılır:
Edit İşleminde amaç, her bir görüşmeyi doğruluğu ve tam olması açısından gözden geçirmek, verileri sınıflamak ve sayıma hazır duruma getirmektir. İnceleme her soru kağıdı için ayrı ayrı yapılır. İnceleme amaçları ise şunlardır:
Burada anket formları gelir, yaş veya incelemenin amacına uygun diğer gruplara ayrılır. Sınıflandırma dört temele dayanır:
Kodlama, veri toplama formundaki cevapları harf veya sayı şeklindeki sembollerle tanımlamayı ve sınıflamayı gerektiren bir süreçtir. Kodlar, anket formu hazırlama aşamasında veya veriler toplandıktan sonra belirlenebilir.
Kodlamanın önce yapılması, evet hayır ve çoktan seçmeli sorular için uygun iken, sonra yapılması ise, daha çok edit edit işlemi gerektiren açık sorular için geçerlidir. Kodlamada ilk adım cevapların yer alacağı kategorileri veya sınıfları belirlemektir. Her cevabın mantıki olarak bir kategoriye girmesi gerekir. Kodlamada ikinci adım, sınıflara harf veya rakam olarak bir kategoriye girmesi gerekir. Kodlamada ikinci adım, sınıflara harf veya rakam olarak kod numaraları vermektir. Genellikle sınıfları rakamlarla kodlama harflerden daha iyidir. Veri analizinin bilgisayarlarla yapıldığı durumlarda ise, makineye kolayca girilebilmesini sağlamak amacıyla verileri kodlamak gereklidir.
Elle veya elektronik olabilen sayım işlemi, belirlenmiş kategorilere giren verilerin miktarını sayma işlemidir. Soruların ve cevapların nispeten basit olduğu araştırmalarda bilgisayarla saymasürat, ekonomi ve kolaylık sağlar. Fakat, pazarlama problemlerinin psikolojik yönü söz konusu olduğunda sayımın elle yapılmasında yarar vardır.
Veri toplama yöntemleriyle toplanarak cetvellenen veriler çeşitli istatistiki yöntemlerle analiz edilir. Veri analizinin amacı, eldeki problemi çözmeye yardımcı olarak bilgiyi sağlamaktır. Toplanan verilerin analizinde kullanılan yöntemker şunlardır:
Merkezi temayül ölçüleri (ortalama, medyan, mod), yüzdeler, parametrik hipotez testleri, parametrik olmayan hipotez testleri, ki-kare analizi, korelasyon analizi, regresyon analizi, varyans analizi, faktör analizi, ayırma analizidir.
Yorum, araştırma yapılarak ulaşılan sonuçları çözülmek istenen probleme doğru olarak bağlama işlemidir. Mekanik bir işlem değil, mantık işidir. Yorumda toplanan veriler problemin çözümü için değerlendirilir. Her olayın, fikir ve güdünün anlamı açıkça ortaya konur ve araştırmanın hedefiyle olan ilgisi görülmeye çalışılır.
Doğru yorum yapabilmek için, uygun veri toplanmalı ve problem iyi anlaşılmalıdır. Yorumcunun analiz v sentez kabiliyetine sahip olması, obektif olması ve yaratıcı olması gerekir.
Yorum yaparken dikkat edilecek noktalar ise şunlardır:
Yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlar, bir rapor haline getirilerek ilgililere sunulur. Rapor teknik elemanlara sunulursa ayrıntıları gösterir ve “Teknik Rapor” adını alır. Teknik raporda şu konular yer alır:
Raporun hazırlanmasında uyulacak ilkeler şunlardır:
PAZARLAMA ARAŞTIRMASININ ÖZEL TÜRLERİ
Tüketici Araştırması
Tüketici araştırması, tüketicinin satın alma kararlarında ekonomik, psikolojik ve sosyo-kültürel etkenlerin rolünü araştırır. Bu araştırma ile tüketicinin yaşı, cinsiyeti ve aile büyüklüğü gibi demografik özelliklerine, tüketicinin geliri, mesleği, eğitim düzeyi ve sosyal statüsü gibi sosyo-ekonomik özelliklerine ve kişiliği, alışkanlıkları gibi psikolojik özelliklerine ilişkin bilgi sağlanır.
Ambalajlama Araştırması
Ambalajlama araştırması, mevcut bir mamülün veya pazara yeni çıkarılan bir mamülün ambalajlamarına karşı tüketicinin göstereceği tepkinin araştırılmasıdır. Ambalajlama araştırması, teknik araştırma ve tüketici değerlemesi olmak üzere ikiye ayrılır:
Teknik araştırma, üretim bölümünü ilgilendirir. Ambalajın yapısı ile ilgili bir araştırmadır. Burada çarpma, düşme, basınç direnci ve gaz geçirme gibi testler uygulanır.
Tüketici değerlemesi ise, pazarlama bölümünü ilgilendirir. Burada amaç, renk ve biçim algılaması, markanın tanınması ve psikolojik etkilerin değerlendirilmesidir.
Dış Pazar Araştırması
İç Pazar araştırmalarından daha karmaşık olan dış Pazar araştırması, dil, kültür ve toplumsal zevk gibi yönlerden farklılık gösteren bir Pazar ortamında veri toplanması ve bunların analizidir. Amacı, herhangi bir dış pazarda belirli bir mamulü pazarlarken alınacak kararlar için yardımcı olacak verileri toplamaktır.
Dış Pazar araştırması ile sağlanacak veriler şunlardır:
Bir dış Pazar araştırma modelinde; kültürel, ekonomik, demografik, coğrafik, teknolojik, endüstriye ilişkin, ihraç edilecek mamule ilişkin veriler ile hedef alınan ülkelerin dış ticaret politikaları, ithalat rejimi ve yönetmelikleri ile gümrük mevzuatı, rekabet durumu, dağıtım kanalları, satış çabaları ve kredi durumu gibi bilgilere gereksinim duyulur.